HDP’li Milletvekili Züleyha Gülüm, özel okullarda çalışan öğretmenlerin sorunlarını Meclis gündemine taşıdı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Kamuda çalışan kadrolu öğretmenlerle sözleşmeli ve özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin aldıkları maaş arasındaki farkı hatırlattıç
“Adaletsizliği giderecek misiniz” diye sordu.
Verdiği soru önergesinde atanmayıp özel sektörde çalışmak zorunda bırakılan öğretmenlerin emeğinin sömürüldüğünü vurguladı.
Özel eğitim kurumlarında eğitim emekçilerinin belirsiz, keyfi ve sömürüyü derinleştirecek koşullarla karşı karşıya olduğunu kaydetti.
Öğretmenlerin sözleşmeli olarak uzun saatler boyunca düşük ücretlere, güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırıldığını aktardı.
Ağır ekonomik çöküş ve enflasyonla birlikte geçim olanaklarının kalmadığını vurguladı.
HDP’li Gülüm, özel kurumlarda patronların verdikleri asgari ücretin bir kısmını geri aldıklarını yönelik haberleri hatırlattı.
Geçen hafta Meclisten geçen “Öğretmenlik Meslek Kanunu”nu anımsattı.
“Kanuna özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir” diye ekledi.
Yanıt bekleyen sorular
Gülüm, Bakan Özer’e şu soruları yöneltti:
- “MEB’e bağlı olmasına rağmen adeta ticarethaneye dönüşmüş özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenler niçin yok sayılmaktadır?
- Özel okul, kurs ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki asgari ücretle çalıştırılan öğretmenlerin sayısı kaçtır?
- Kamuda çalışan kadrolu öğretmenlerle sözleşmeli ve özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin aldıkları maaş arasındaki adaletsizliği giderecek misiniz?
- Özel okul, kurs ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerindeki asgari ücretin bile altında cüzi bir ücretle, esnek ve güvencesiz çalıştırılan kaç öğretmen vardır? Bakanlık olarak bu kurumların denetimini yapıyor musunuz?
- Özel eğitim kurumlarında çalıştırılan öğretmenlerin tüm özlük haklarının sağlanması konusunda bir girişiminiz olacak mıdır?
- Kurumlarda öğretmenlere baskı ve tehdit aracı olarak kullanılan belirli süreli sözleşmelere ilişkin bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?”
