Gezi Davası’nda ara karar: Osman Kavala tahliye edilmedi

Yargıtay’ın bozduğu Çarşı Davası ile İstinaf Mahkemesi’nce bozulan Gezi Ana Davası’nın birleştirilmesinin ardından Osman Kavala, Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora’nın da arasında bulunduğu toplam 52 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı. Mahkeme heyeti Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 21 Şubat’ta yapılacak.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirme sonrasında görülen üçüncü duruşma büyük duruşma salonunda yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanıklar Can Atalay, Ayşe Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ile tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala ise duruşmaya katılmadı.

Fransa, İtalya ve Belçika Başkonsolosu, Avrupa Birliği Elçi müsteşarı ABD ve Norveç konsolosluk temsilcilikleri, Hollanda’dan bir milletvekili ve İsveç Konsolosu da duruşmayı takip etti.

“Bu bir savunma değil, size Gezi’yi anlatacağız”

Mahkeme başkanı savunmasını yapmayan sanıklarla duruşmayı başlattı. İlk sözü alan Can Atalay “Bu savunma değildir. Size “Gezi’yi anlatacağız’ demiştik. Çok şey konuşuluyor ama Gezi direnişi konuşulmuyor” dedi.

Atalay “Taksim Dayanışması adına söz alan sanıklar hem Gezi’nin akla ziyan komplo teorileri ile organize edilebilir bir toplumsal hareket olmadığını hem de kimsenin bunu finanse etme haddinin olmadığını açıkladılar. Savcılık bu iddiada ısrar edecekse kanıtlamak zorunda. Barışçıl gösterilerle hükümeti protesto etmek, kent hakkını savunmak, şiddetsiz eylem ya da sivil itaatsizlik gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs suçunu oluşturur mu? İddianame oluşturur, diyor. Ama bunu yaparken uygarlık tarihini, demokrasi tarihini, toplumsal mücadeleler tarihini tamamen devreden çıkarıyor. Kendi kendine birtakım varsayımlarla yurttaşların en temel hak arama özgürlüklerine ipotek koymak istiyor” ifadelerini kullandı.

“İddianameniz siyasi iktidarın tarih tezidir; hukuki değil siyasi bir metindir”

Atalay “Biz yahut tek bir Gezici bir tek kör kuruş ile dahi ilişkilendirilemezken bu iddianameyi yazan Savcının meslek içi eğitim seminerleri Avrupa Birliği tarafından fonlanmaktadır. Gezi Direnişi’nin tek bir kör kuruş ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Gezi Direnişi’nde sokaklarda anayasal demokratik haklarını kullanan milyonlarca insanı fon kullanımı ile suçlamak hiçbir kişinin ya da kurumun haddi değildir” diye konuştu. Atalay “İddianameniz, Türkiye tarihinin en önemli toplumsal olaylarından biri olan Gezi Direnişimizi onca yıldır karalamaya çalışan siyasi iktidarın tarih tezidir; hukuki değil siyasi bir metindir” dedi.

Tayfun Kahraman ise “Bizler İstanbul’un yanında olmaya devam edeceğiz, buradan suç çıkartmak mümkün değildir. Bu sürecin Gezi’nin aslında hak olduğunun, yargılanmak istenenin bu hakkın kullanılması olduğunun altını yeniden çizmek isterim” sözlerini kullandı.

Mücella Yapıcı da “Gezi onurdur. Belki yeni nesillerin zihninde farklı bir kriminal Gezi yaratılmak isteniyor ama o tarihe geçti” diye konuştu.

Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam etti. Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu “Osman Kavala dışında bu davada yargılanan 51 kişi figürandır. Kavala’nın yargılanması için bu torbaya atılmış kişilerdir. Kavala tahliye olsa Meclis grup toplantıları kısalır” dedi. Daha sonra Çarşı davası sanıklarının savunmaları alındı.

Savunmaların ardından mütalaasını veren duruşma savcısı Edip Şahiner, Özerden ve Altunay’ın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerini ve sanıkların vareste tutulma taleplerinin kabul edilmesini istedi. Savcı Şahiner, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti.

“Oy çokluğu ile tutukluluğun devamına karar verildi”

Mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Heyet Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına oy çokluğuyla karar verdi. Kararını açıklayan mahkeme, Osman Kavala’nın tutukluluğunun devamına oy çokluğuyla karar verdi. Heyet, davadan bağışık tutulmak isteyen sanıkların bu taleplerinin kabul edilmesine, Gezi davasından yurtdışına çıkış yasağı bulunan sanıklar hakkında bu uygulamanın devamına hükmetti. Bir sonraki duruşma 21 Şubat’ta yapılacak.

“Gezi’yi kirletemezsiniz”

Taksim Dayanışması, duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Dayanışma adına açıklamayı okuyan Akif Burak Atlar, şu ifadeleri kullandı:“Ülkemizin, toplum, kent ve demokrasi tarihinin en parlak, en onurlu sayfalarından biri olan Gezi direnişi, anayasal bir zeminde gerçekleştiği yargı kararlarıyla tescil edilmesine rağmen hukuka ve gerçeğe aykırı, tümüyle mesnetsiz iddialarla üçüncü kez yargılanmak isteniyor.9 yıl, üç dava, onlarca duruşma boyunca söylediğimizi yeniden tekrarlıyor. Yıllardır süren hukuksuzluk ve gerçekliği çarpıtma ısrarına inat tekrar söylüyoruz: Gezi’yi kirletemezsiniz, Gezi direnişini suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştüremezsiniz. Gerçekleri çarpıtmanıza izin vermeyeceğiz. Milyonlarca insanın demokratik hak ve talepleri için parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam için ortaya koyduğu direnişi kirletmenize izin vermeyeceğiz. Abdocan’ın, Mehmet’in, Ethem’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in ve Berke’nin düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü haklıyız. Gezi hep haklı. Gezi’de özgürlükleri savunurken ne kadar haklıysak bugün Enes Kara’nın yaşama sevincini ve geleceğini çalan tarikat ve cemaat zorbalıklarının karanlığı karşısında aydınlığı savunurken o kadar haklıyız. Meslek ilkelerini ve bilimsel doğruları savunurken ne kadar haklıysak bugün akıl dışı yönetimsel kararlarla afetlere mahkûm edilen kentlerimiz için liyakati savunmakta o kadar haklıyız.”

Bizi Takip Edin!
Son Haberler
%d blogcu bunu beğendi: