Beyazıt ve Halepçe Katliamı’nın yıldönümünde Üniversitesi öğrencileri, Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) ve 78’liler Girişimi’nin çağrısıyla Eczacılık Fakültesi önünde eylem gerçekleştirdi.
Evrensel’den Eylem Nazlıer’in haberine göre, anmada 78’liler Girişimi adına basın metnini okuyan Hüseyin Soylu, 16 Mart 1978 günü katliamın nasıl gerçekleştiği hatırlattı. Soylu, saldırının olacağı bilindiği halde hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığı gibi polis amirlerinin katliamın gerçekleşmesi için elinden geleni yaptığı belirtti. Katliam faillerinin yakalanması engelleyenlerin, saldırıyı gerçekleştirenlerin ve kirliği bağlantıları bir bir açığa çıkarılarak mahkemeye çağrıldığını ifade eden Soylu, “Ancak önemli bir kısmı mahkemeye gelmedi. Ayrıca mahkeme bu konuda caydırıcı da davranmadı” dedi.
Davanın hukuksuzlukla zaman aşımına uğradığını söyleyen Soylu, “Davamız bitmedi, adalet mücadelemiz sürüyor” diye konuştu.
Katliamın tanıklarından Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Abdürrahim Doğan da katliam günü yaşananları aktarırken 1977 ekim ve devam eden aylarda üniversitelerde faşistlerin bulunduğunu ancak devrimcilerin yavaş yavaş mevzileri ele geçirdiğini söyleyen Doğan, bir tek İstanbul Üniversitesi merkez binasına devrimcilerin giremediğinin altını çizdi. İstanbul Üniversitesi’ne girme kararının ardından devrimci öğrencilerin Beyazıt Meydanı’ndaki tüm yolları, duvarları yazılamalar ve afişlerle kampüse gireceklerini duyurduklarını söyledi.
150 öğrenci olarak kapının önüne geldiklerini ancak polisin üç kez saldırdığını 60 kişi kaldıklarını dile getiren Doğan, dava sürecinde ise yaşananların devletin ayıbı olduğunun altını çizdi. Doğan aynı zihniyetin bugün de sürdüğünü belirtti.
Üniversite öğrencileri adına basın metnini ise Ecem Küçükdere okudu. Katledilen Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Özen, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt’u anan Küçükdere, iktidara seslendi ve “Kanı dökülen, geleceği ve hayatı elinden çalınan her bir öğrencinin hesabını sorana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Küçükdere, “Bugün unutmamak ve unutturmamak üzere bir araya geldiğimiz Beyazıt ve Halepçe Katliamlarının failleri, her ay yüzü aşkın işçiyi iş cinayetlerine kurban edenler; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik şiddeti meşru ve cezasız kılmaya çalışanlar, Sibel’in ve Hakan’ın geleceğini çalanlar, Enes’i bizden koparan tarikatları kollayanlardır. Öğrencilerin ve halkların sesini baskı, şiddet ve katliamlarla bastırabileceğini sananlara karşı bu topraklarda eşit, adil ve emekten yana bir düzen kurmakta inat ediyoruz. Onların bizi katlettiklerini sandıkları yerden yarınları yaratacak bir iradeyi yeşertiyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımıza çağrımızdır: Gelin, bizlere yalnızca geçinme kaygısı ve geleceksizlik vaat edenlerle, kampüslerimizin kapısını bizlere kapatıp başıbozuk, eli kanlı çetelere açanlarla, barınma hakkımızı elimizden alıp bizleri tarikat ve cemaatlerin kucağına itenlerle birlikte mücadele edelim.” Dedi.
Öte yandan açıklamaların ardından “Beyazıt Marşı” söylendi. Öğrenciler Eczacılık Fakültesi önüne karanfil bırakırken eylem, “Faşizme karşı omuz omuza”, “16 Mart’ı unutma, unuttuma”, “Beyazıt faşizme mezar olacak” sloganıyla sona erdi.