TİP Genel Başkanı Erkan Baş, bütçe görüşmelerine ilişkin TBMM’de açıklamalarda bulundu.
Erkan Baş, 2022 bütçesinin görüşüldüğü esnada Erdoğan’ın Katar’a gitmesini eleştirdi. Baş, “Efendi gibi gelip hesabını vereceksin. Hazırlanan bütçeyi, harcadığın parayı halka anlatacaksın. Bugün değilse birkaç ay sonra tıpış tıpış gelip, hesap vereceksin” dedi. Baş ayrıca, “Bütçe görüşmelerinden kaçan tek adama bağlı olanlar, halkın vekillerinin de konuşmasını istemiyor” ifadeleriyle, görüşmelerde kendilerine söz verilmemesine tepki gösterdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü için görüşmeler bugün başladı.Baş, görüşmelerinin başlamasın ardından Meclis’te bir basın açıklaması yaptı.
Partisinin olağan haftalık basın toplantılarının dışında acilen yurttaşlara seslenme ihtiyacı hissettiklerini belirten Baş, şunları söyledi:
Türkiye Büyük Millet Meclisi iki hafta boyunca belki de en önemli görevini yapmak üzere toplanacak. Meclislerin, parlamentoların en önemli görevlerinden biri, belki de en önemlisi bütçe yapmaktır. Halktan toplanan vergilerin, nasıl kullanıldığı denetlenir, nasıl kullanılacağına, kimden alınıp kime nasıl verileceğine ilişkin tartışmalar yapılır. Halk, temsilcilerini de vergilerinin nereye harcandığını denetlesin ve nereye harcanacağına karar versin diye meclise gönderir. Bütçe görüşmeleri şeffaf olur, olmalıdır.
Buradan açıkça söylüyorum; Halkın bütçesi konuşulurken, Katar’a kaçan adamın bu ülkeyle hiçbir bağı kalmamıştır. 83 milyonun geleceği yapılacak bütçeye bağlıyken, o utanmadan, 80 dakikalığına konuşma yapması için bir memurunu gönderiyor.
Daha birkaç saat önce Türkiye İstatistik Kurumu’nun halka değil kendisine hesap vereceğini söyleyen bu adamın bu memleketle ilişkisi kalmamıştır. Daha birkaç gün önce “İstanbul’un sahibi biziz” diye konuşan adamın siyaseten sonu gelmiştir.
“HESAP VERECEKSİN”
Baş, konuşmasının devamında: “Efendi gibi gelip hesabını vereceksin. Hazırlanan bütçeyi, harcadığın parayı halka anlatacaksın. Bugün değilse birkaç ay sonra tıpış tıpış gelip, hesap vereceksin. Sonra Katar’a mı kaçmaya çalışırsın, başka bir yol mu ararsın kendine bilmiyorum. Şimdi kaçamazsın!”
“Senin, iş bulma ümidiyle gittiği fabrikanın önündeki ekmeği almak zorunda kalan emekli yurttaşlara verecek bir hesabın var. Halkını satıp Katar’a kaçamazsın.” Diye bilirtti.
