Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öcalan’ın, Demirtaş’ın oradan vermiş olduğu mesajlardan rahatsız olduğu ortada bir gerçek. Elimizde böyle bir bilgi var ki söylüyorum” dedi.
NTV canlı yayınına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Ahmed Arpat, Seda Öğretir, Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik ve akademisyen Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın’ın sorularını yanıtladı.
İstanbul’da etkili olan kar yağışı ve yaşanan olumsuzlukları değerlendiren Erdoğan, “Kar yağışını ben doğrusu bir bereket olarak görüyorum. Asla bir felaket olarak telakki etmiyorum. Hep yağmur yağmur diye bekledik. Şimdiyse kar yağışı gelince farklı bir yaklaşım ortaya koymaya başladık. Karın sebep olduğu ulaşım sıkıntılarına karşı gerekli tedbirleri almak elimizde. İstanbul’a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktı. Eğer tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyruk oluyorsa herhalde bunun sorumlusu, sorumluları vardır” diye konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
SEZEN AKSU ÖNEMLİ BİR İSİMDİR, AMA KİMSENİN KUTSALINA HAKARETE İZİN VEREMEM
Sezen Aksu’nun “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısında Hz. Adem ve Hz. Havva’yla ilgili ifadelerle ilgili tartışmalar ve cuma namazı için gittiği camideki “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz” açıklamasının sorulması üzerine; Burada çok açık ve net bir gerçeği ortaya koymakta fayda var: Öncelikle benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir, eyvallah. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır. Bunu bir kenara koyalım. Ama diğer taraftan ben ülkenin cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dini değerlerine, kutsalına laf edilmesine müsaade etmem, burayı birbirinden ayırmamız lazım.
DİLİNİ KOPARMA İFADESİ BİR KİŞİNİN ŞAHSINA DEĞİL: Sadece Hazreti Adem ve Havva validemiz değil, aynı zamanda burada Meryem validemize de aynı şekilde hakaret var. İnsanımızın kutsallarına yönelik hassas bir duruşum var. Bunu da herkes bilir. Ve dilini koparma ifadesini bir kişinin şahsına değil, kutsallarına karşı hakarete dönük hakarete bir tavır olarak ifade ettim. Hatırlayın Demokrat Parti döneminde Atatürk’ü koruma kanunu çıkarıldı. Şimdi biz kutsallarımızı korumak içinde kanun mu çıkaracağız? Bu bir duruş, bir saygı, bir kabullenme ve birlikte yaşama tecrübesi olarak hayata geçmeli. Özgürlüğün sınırları hakaret etmek, rencide etmek veya kutsallara kötü sıfatlar yakıştırmak değildir. Bizim dinimiz tüm peygamberlere kendi peygamberimize olduğu kadar saygı ve hürmeti emrediyor. Ne zaman birbirimize, inançlarımıza, değerlerimize saygı duyacağız?
HAKARETİN ÖZGÜRLÜKLE ALAKASI YOKTUR
Gazeteci Sedef Kabaş’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanması) Buradaki hakaret her şeyden önce şahsımla ilgili değil, temsil ettiğim makama yöneliktir. Devletin, devleti yöneten Cumhurbaşkanının ve Cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması burada söz konusu. Biz Cumhurbaşkanlığı makamının ve millet iradesinin izzetini korumakla yükümlüyüz. Bulunduğum makam bunu gerektiriyor. Bunu beni söylüyorum? Yok. Türk Ceza Kanunu 299’uncu maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor. Bizim bunlara prim vermemiz söz konusu olamaz. Hukuk neyi gerektiriyorsa, sonucu ne olursa olsun burada gereği yapılacaktır. Bunun ifade özgürlüğü ile de bir alakası yoktur.
ÖCALAN, DEMİRTAŞ’IN MESAJLARINDAN RAHATSIZ
AK Parti grup toplantısındaki konuşmada eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözleriyle ne anlatmak istediğinin sorulması üzerine Onu aslında Abdullah Öcalan’a sormak lazım. Çünkü Öcalan’ın, Demirtaş’ın oradan vermiş olduğu mesajlardan rahatsız olduğu ortada bir gerçek. Terör örgütü PKK elabaşını bırakacak tek bir iktidar olur, o da HDP’nin içinde olduğu zillet ittifakı iktidara gelirse böyle bir şey olabilir. HDP’nin teröristbaşıyla ilgili heykelini dikeceğiz vaadini hatırlayın. Terör örgütlerine sırtlarını yasladıklarını nasıl açık açık söylediklerini hatırlayın. FETÖ’cüleri serbest bırakacağız diyenler yine bunlar değil mi, CHP değil mi? Ama biz bunlara asla izin vermeyeceğiz.