3 Şubatta yapılan ev baskınıyla gözaltına alınan ve 8 günlük gözaltı sürecinin ardından Adli Kontrol Şartıyla serbest bırakılan İHD Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Ferhat Berkpınar, yaşadığı gözaltı sürecinin Türkiye’de yaşananhukuksuzluğunun göstergesi olduğunu ifade etti.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 3 Şubat günü evine yapılan polis baskını ile gözaltına alınan, 24 saat avukat görüş yasağı ilebirlikte 8 gün gözaltında kaldıktan sonra Adli Kontrol Şartıyla serbest bırakılan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ferhat Berkpınar, yaşanan süreci Megafonseslen’e değerlendirdi.
Gözaltına alınmasının ardından işyeri adresiymiş gibi gösterilerek İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin kapılarının kırılmasını bilgisayar ve evraklara el konulmasının yanlış anlaşılmayla açıklanamayacağını belirten Berkpınar: “ benim üzerimden İnsan hakları mücadelesini insan hakları şubesine bir müdahale ve kriminalize etme durumu olduğunu savcılıkta ifade ettim. “dedi.
İHD’ye yapılan baskın da el konulan evrak ve bilgisayarlarda kendisine ait bir veri bulunmadığını dile getiren Berkpınar: “Bu şunu açık ifade ediyor. İnsan hakları mücadelesi devletin artık hedef aldığı kriminalize etmesinin bir pratiği yani son yıllarda Türkiye’de yaşanan sürecin bir devamı Hükümetin devletin hukuksuzluğunun göstergesi” şeklinde konuştu.
Hukuksuzluğa Karşı Emniyette İfade Vermedim
Yaşadığı hukuksuzluğa karşı hem kendi avukatları hem de dernek avukatları tarafından gerekli hukuki başvuruların yapıldığını belirten Berkpınar: “Hukuksuzca uzun bir gözaltı süreci oldu. Emniyette ifade vermeyeceğimi uzun ve hukuksuz bir gözaltı süreci olduğu için savcılıkta ifade vereceğimi ifade ettim.”
İHD Başkanı ve Yöneticilerine Haber Verilmedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin Kapılarının kırılarak içerisi girilmesini 24 saat sonra yaptığı Avukat görüşmesinde öğrendiğini söyleyen Berkpınar, İHD’nin basılması ve kapılarının kolluk güçleri tarafından zorla kırılmasını, İHD Başkanına ve yöneticilerine haber verilmeden bu işlemin yapılması yapılan operasyonların açık olarak hukuksuzluk olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
İHD’de baskın gerekçesi çarpıtmadır
İHD’ye yapılan baskın sonrasında olay yerine sonradan giden yöneticilere polislerce yapılan ‘Ferhat Berkpınar’a ait çalışma ofisi’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Berkpınar: “Bu tamamıyla bir çarpıtma bu durumu savcılıkta da ifade ettim. Benim çalıştığım kurum, iş yerim belli. Ben İHD’de gönüllü olarak çalışan birisiyim Bunun sebebinin benim üzerimden İnsan hakları mücadelesini insan hakları şubesine bir müdahale ve kriminalize etme durumu olduğunu savcılıkta da ifade ettim. Bunun kabul edilebilir bir tarafının olmadığını bunun bir yanlış anlaşılma ile açıklanacak bir şeyi yok.” Dedi.
Denetimlerden Geçen Dosyalar Tekrardan Alındı
Baskın sonrasında alınan evrakların Dernekler Masası tarafından defalarca denetimlerden geçtiğini söyleyen Berkpınar: “Arama sırasında sekreterlik odası benim kendi kişisel odam değil orası başuruların alındığı insanların karşılandığı insan hakları mücadelesinin yapıldığı bir yer ve alan orada bana ait olmayan dernek bilgisayarına el konuldu girişte bulunan bilgisayarımıza el konuldu.” Dedi.
Dayanışma Oldukça Kıymetli
Gözaltı süreci ve Dernek binasına yapılan baskının ardından avukatları tarafından kendisine dayanışma mesajlarının iletildiğini belirten Berkpınar: “Sosyal medyada çok farklı kesimden, çok farklı siyasi görüşten, yapıdan kurumdan ve meslek örgütleri dayanışma mesajlarını aldım. Sonrasında çıktıktan sonra bu dayanışmanın bu dayanışma meselesinin ne kadar büyük olduğunu gördüm” şeklinde konuştu.
Video Röportaj: Mahsum Molak
